Normalde bu görkemli başarısızlığımı, kazanılmış bir zafer olarak görürdüm.
"في الأحوالالعادية سأسجل هذا كآخر فشل ذريع لي"
- Öyle hemencecik olmuyor, anne. - Doktoruna kulak ver.
.ليس بالأحوالالعادية، يا أمّي - .لتصغِ إلى الطبيب -
Normalde göz atma zahmetine bile girmezdim... ...ama bilmiyorum, bana otantik gibi geldi.
بالأحوالالعادية كنت لأحذف جزء قراءة العينين لكن لا أعرف، أحسست بأنه جزء أساسي
Normalde, onlar kimliğimi çözene kadar... ...birkaç saatimiz, hatta belki bir kaç günümüz olurdu.
في الأحوالالعادية، سيكون لدينا بضعة ساعات، ربما أيامًا ...حتى يتعرّفوا على شخصيتي، لكن الآن
Beyaz Saray açıklamalarını normalde... ...basın sözcüsü yapıyordu ama demin de söylediğim gibi... ...Başkan Grant'e düzenlenen saldırıda... ...ağır yaralananlardan biri de basın sözcüsü Britta Kagen'dı.
أقصد أنه ليس مفاجئاً .أن لا يكون هناك أي تصريح من البيت الأبيض لأن من يصرح بإسم البيت الأبيض ،في الأحوالالعادية ،هي الناطقة الإعلامية
En kötü yanı da... ...normal gücümden hiç farkı olmamasıydı. - Her halükarda dokunulmazım.
اسواء ما بالأمر، أنها لا تختلف عن قدرتي العادية بكل الأحوال لا يمكن لمسي